Geçen görüştüğüm birçok firma yöneticisinden üç aşağı beş yukarı hep aynı şeyleri duydum. Aşağıda bir kaç tane örnek vermek gerekirse:
• “Facebook reklamlarıyla ucuza form alıyoruz fakat satış olmuyor”
• “Müşteri bize gönderdiği bilgiyi hatırlamıyor..”
• “Reklamın görüntülenme sayısı çok düşük”
• “Reklamın gösterildiği müşteriler bizim hedef kitlemizden çok farklı”
• Hatta bazıları ileri gidip “Facebook’tan gelen müşteri listesi bizim için çöp değerinde” bile dedi
Facebook’daki genel reklam verme süreci aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
Fakat her ne kadar süreç yukarıdaki 5 adımdan oluşuyor gibi görünse de basit bir reklam için Facebook’da yaklaşık 140 tane seçim yapmanız gerekiyor. Bu seçimler kimi zaman bir listeden seçim iken, çoğu zaman tamamıyla size bağlı bir yazı, görsel veya karar gerektiriyor. Bu alanlardan bir tanesini doğru seçmesseniz maalesef yukarıdaki yorumları sizler de dile getirebilirsiniz.
Bu yorumların hepsi yanlış reklam yapmanın sonuçları olarak pazarlamacıların karşısına çıkabiliyor. Bu tarz problemler ile karşılaşmamak için aşağıdaki şu üç bileşene çok dikkat etmelisiniz; reklam tipi, hedef kitle seçimi ve reklam görseli&mesajının optimizasyonu
• Reklam tipi:
Facebook’ta başarmaya çalıştığınız amacı doğru olarak belirledikten sonra reklam tipini seçmelisiniz. Amacınız bir organizasyonu duyurmak, ürün hakkında bilinirlik sağlamak, müşteri verisi toplamak , mevcut müşterilere bir duyuru yapmak olabilir. Bunların her biri için seçmeniz gereken reklam tipi farklı olacaktır. Ek olarak bu reklamların detaylarının da tam ve eksiksiz tanımlanması gerekecektir. Örnek vermek gerekirse eğer siz müşteri verisi toplamak istiyorsanız iki seçeneğiniz var. Birincisi Facebook lead toplama yetkinliği ile bunu yapmak. Bunu yaparken müşteriden telefon ve email bilgisini kendisinin doldurmasını isteyin. Aksi takdirde Facebook’ta tutulan eski bilgilerden dolayı kalitesi data alabilirsiniz. İkinci seçenek ise müşterilerinizi direk kendi form sayfanıza yönlendirmek. Burada mobil form sayfanızı hızlı ve düzgün çalıştığından emin olmalısınız. Aksi takdirde tıklayan müşterilerinizin bir çoğu sitenize hızlıca girip geri çıkacaktır. Diğer reklam amaçları için de birçok farklı reklam tipi ve seceneği bulunduğundan bu konuda muhakkak bir uzmana danışmanızı öneririz.
• Hedef kitle seçimi:
Eğer reklamınız alakasız kişilere gösteriliyorsa iki sonuçlar karşılaşabilirsiniz. Birincisi reklamınızı görenlerin herhangi bir sonuç getirmemesi veya alakasız yorumlarda bulunması. İkincisi ise reklamınız çok az kişiye gösterilmesi. Sizin firmanızın ürünlerine veya servislerine ilgi düzeyi yüksek kişileri bulmanın birkaç yöntemi var. Bunlardan bir tanesi Facebook’taki filtreleme özelliklerinin doğru şekilde kullanılması. Bazı medya ajanları veya pazarlama yöneticileri yüksek bütçeleri olduğu için reklamı tüm müşterilere mümkün olabildiğince hızlı ve sık bir şekilde göstermeyi tercih ettikleri için çok az filtre kullanabiliyor. Medya ajansları genelde harcanan üzerinden komisyon aldıkları için bu sıklıkla karşılaştığımız bir durum. Doğru hedef kitleye gittiğinizden emin olmak için tüm hedef kitleleri ve onlara iletilen reklam mesajlarını periyodik olarak kontrol etmenizi öneririz. Aksi takdirde İstanbul’daki hastanenizin reklamının Hakkari’deki vatandaşlara da yapıldığını görebilir veya kadınlara hitap eden bir organizasyon veya ürünün erkeklere gösterildiğini görebilirsiniz.
Doğru hedef kitleye gitmenin diğer bir seçeneği ise Facebook’a kendi müşterilerinizi custom audience seçeneği ile yüklemek veya websiteniz ile Facebook entegrasyonunuzu sağlamak olabilir. Bu şekilde Facebook sizin müşterilerinize veya websitenize giren müşterilere benzer profildeki kişileri tespit edebilir, reklamlarınızı benzer profildeki müşterilere gösterebilir.
• Reklam görseli ve mesajı optimizasyonu:
Reklam tipini ve hedef kitleyi en doğru şekilde seçtiniz, peki bu başarılı bir reklamınız olacak manasına geliyor mu? Hayır çünkü reklam görseliniz ve mesajınız tüketicileri götürmek için elinizdeki en önemli araç. Bu yüzden görsel ve mesaj da çok kritik. Görsel diyince aklınıza hemen bir fotoğraf gelmesi, bu bir video, basit bir animasyon veya sadece bir logo veya icon bile olabilir. Yeterki sizin hedef kitlenize en iyi şekilde hitap etsin. Burada size önerimiz hangi görsel tipini kullanırsanız kullanın muhakkak alternatiflerini de farklı reklamlar altından test edin. Görselinizi tasarlatırken de doğru bir grafiker ile çalıştığınıza emin olmalısınız. Görseldeki renkler, metinin yeri ve büyüklüğü, görselde kullandığını kişiler, objeler hepsi Facebook’un otomatik algoritması tarafından gözden geçiriliyor ve arka tarafta görsellerinize bir puan veriliyor. Eğer görselinizin puanı düşükse Facebook bu reklamınızı çok az potansiyel müşteriye gösteriyor. Bu yüzden doğru hedef kitleyi seçmiş olsanız bile maalesef çok sayıda bir müşteriye reklamınızı gösteriyor olacaksınız. Görselinizi Facebook’a beğendirmeyi başardıktan sonra ikinci bir amacınız var müşterinizin dikkatini çekmek ve onlara beğendirmek . Dikkat çekici bir görsek koymak için ayrıca bir yazı paylaşacağız. Fakat özetle şunu söyleyelim sizin reklamınız müşterinizin sosyalleşmek için girdiği bir sayfada yer alıyor olacak. Bu yüzden onun rakipleri müşterinizin arkadaş çevresinin veya takip ettiği sayfaların yaptığı paylaşımlar olacak. Siz eğer bu paylaşımların arasında sıyrılıp çıkacak bir reklam çıkmıyorsanız maalesef dikkatini çekemezsiniz. Müşterinizin dikkatini çekmek için görselinizin Facebook sayfası ile renk uyumu, yoğunluğu, kendini anlatabilmesi, müşteriye hitap eden bir özelliğe sahip olması gerekir. Görseli doğru seçtikten sonra reklam içindeki tüm metinleri uygun şekilde düzenlemelisiniz. Bazen hiç önem vermediğiniz yanlış şekilde girilmiş bir metin sizin tüm kurumsal imajınızı müşteri gözünde yok edebilir.