Turistleri yurdumuza çekmek için herkes ciddi bir uğraşı içinde. Türkiye’de birçok otel veya otel zinciri, turizm sektöründe tur firmaları kendi tanıtımını yurtdışında yaparken birkaç kez düşünüyor. Buradaki en önemli neden otellerin yaptıkları reklamların etkisini göremiyor olmalarıdır. Bu yüzden de minumum düzeyde reklam yapılır, reklamlar az yapıldığı için de uzman elinden çıkmaz. Hal böyle olunca da yukarıdaki bahsettiğimiz beklenen etkinin görülmemesi sorunu çıkar.
Bu konuda otel yöneticilerine ve otel reklamı yapacaklara hemen birkaç tane kritik tüyoyu sıralayalım.
1-Reklamları bir uzmana yaptırın:
Siz siz olun, reklam verirken uzman biriyle görüşmeden vermeyin. Daha önce bir çok yazımızda Google ve Facebook reklamları gibi görece daha basit ve alışılagelmiş arayüzler ile yapılan reklamlarda bile karar vermeniz ve ayarlamanız gereken onlarca alan vardır. Reklam yapmak demek sadece aktife alınmış bir reklama sahip olmak demek değildir.Örnek verelim, Dubai’de çalıştığımız büyük bir otel zinciri Suudi Arabistan’da reklamlarını yaparken sadece kendi ismi ile yapılan aramalara yer veriyordu. Aslında reklam bütçesini doğru kullanmak adına uygun bir muhafazakar streteji. Fakat Suudi Arabistan’ın Dubai için en büyük pazarlardan biri olduğunu düşünürseniz aşırı muhafazakar. Ek olarak arama yapan birçok potansiyel müşteri Dubai’yi iyi bildikleri için lokasyon bazlı arama yapar. Örnek vermek gerekirse: “JBR hotel” veya “palm dubai hotel” diye.. Bu otelin bu iki lokasyonda otelleri olduğu halde reklamlarda gözükmüyorlardı. SEO açısından da kötü durumda oldukları için maalesef bu tarz yüksek hacimli arama kelimelerinden herhangi bir gelir elde etmiyorlardı. Ek olarak üstteki örnekte verdiğimiz kelimeler Google reklam terminolojisinden satın alma eğilimi yüksek kelime grubu anlamına gelen long tail keywords’tür. Google’da çok basit bir mantık vardır, bir müşteri ne kadar uzun yazıyor veya satın alma eğilimini ne kadar çok gösteriyorsa o kadar çok satın alma eğilimi vardır. Örnek vermek gerekirse telefon (örn: ABC hastenesi telefon yada röntgen randevu telefon), lokasyon (örn: ABC semtindeki benzinci, Istanbul’daki özel hastane ..), fiyat (A ürünü fiyatı, en ucuz diş macunu…) ve uzmanlık (örnek: en iyi doktor, en kaliteli özel hastane, en garantili yatırım aracı) aratıyorsa satın alma eğilimi daha yüksektir. Bu yüzden kısa kelime öbekleri yerine bunlara doğru dilde doğru reklamlar ve doğru websitesi ile odaklanmak çok doğrudur. Ek olarak bu kelimelerin değeri bir tek siz değil rakipleriniz de bildiği için bu tarz satışa yönlendirebileceğiniz müşterilerin olduğu kelimeleri muhakkak daha yüksek teklifler ile reklam kanallarında daha ön plana çıkarmalısınız.
2-Pazarda markanızın bilinirliğine göre reklam yapın:
Ads4tr olarak tanıtımlarda AIDA reklam metodolojisini kullanıyoruz. AIDA; Awareness (Bilinirlik), Desire (Arzu), İnterest (İlgilenme), Action (Aksiyon) kelimelerinin ilk harflerini temsil ediyor. Yani bir ürünü herhangi bir pazarda satarken yukarıdaki adımlardan geçmeden müşteriye aksiyon aldıramazsınız. Bu yüzden direk satış teklifi yerine müşterilere öncelikle sizin otelinizin güçlü yanlarını görebilecekleri reklamlar ve sonrasında satış teklifinizi sunmanız daha doğru olacaktır. Burada da kullanmanızın uygun olabileceği kanallar aşağıdaki şekildedir. İlk önce biraz daha kitlesel sonrasında ise daha hedefli gitmeniz gerekecektir. Altta her AIDA adımı için uygun kanalı görebilirsiniz.
3-Hedef kitle, doğru tanıtım kanalı ve zamanlamanın önemini bilin: bu üç bileşeni doğru ayarlamazsanız maalesef başarıya ulaşmanız zor olacaktır. Her pazarın kendine göre rezervasyon alışkanlıkları vardır, siz de burada bu yüzden üç bileşeni doğru seçmelisiniz. Örnek vermek gerekirse Suudi’ler son dakika rezervasyon yaparlar. Sosyal medya kullanımları bize göre daha farklıdır. Ek olarak tatile Türkiye’ye geldikleri dönem de çok farklıdır. Örnek olarak Ramazan’da genelde yrelerinden kıpırdamazlar.