İstanbul’da dijital reklam ajansları ve hangisini seçmeniz gerektiği hakkında tüyolar

İstanbul’da 3 tip dijital reklam ajansı bulunmaktadır, yapacağınız çalışmaya göre en uygununu kendinize seçmelisiniz.

1- Belirli bir reklam kanalına odaklanmış dijital reklam ajansları:

Bu reklam ajansları dijital dünyada kendilerine bir ürün seçmiş ve ona odaklanmış reklam ajanslarıdır. Aslında bu konseptin doğmasının en önemli nedeni de Google’dır. Çünkü Google çalıştığı firmaları yaklaşık 10 yıl önce Google partner olarak sınıflandırmaya başladı. Sonrasında bunları Premier ve normal partner diye iki kategoriye böldü. Yıllar içinde bu isimlendirmeler değişse de Google’ın bu metodolojisi değişmedi. Bu yüzden Türkiye’de ve İstanbul’da bir çok reklam ajansı kendini Google Partner olarak konumlandırmaya başladı. Bu da piyasada bu tarz firmalar ile çalışma eğilimi oluşturdu. Google’dan sonra diğer reklam mecra sahipleri de aynı şekilde kendi reklam ajans partner’larını oluşturdu. Google SEM ajansları, sosyal medya ajansları (2 tiptir birisi içerik yönetimine odaklanırken diğeri sadece reklamlara odaklanır), SEO (search engine optimization – arama motoru optimizasyonu) ajansları, mobil pazarlama ajansları, içerik ajansları (görsel, video, makale hazırlayan ajanslar), dijital medya ajansları (sadece sizin mecra satın almalarınızı yapan ajanslar) şeklinde bir çok farklı dijital ajans tipi bulunmaktadır. Bu ajansları birçok firma işinde uzman oldukları için tercih etse de maalesef bu ajansların belirli sıkıntıları bulunmaktadır. Hemen ajans tipine göre sıralayalım.

Google partnerı olan Google reklam ajansları: Google’dan yapmış oldukları reklam harcaması bazında prim aldıkları için sizi az harcatıp çok etki üretmeye değil, çok harcatıp çok etki üretmeye inandırırlar. Ek olarak bu ajanslar aynı anda birçok firmanın Google hesabını yönettiği için (rakipleriniz de bunlar için de olabiliyor) sizin bilgilerinizi farklı yerlerde kullanma veya sizin işinize gereken ilgiyi gösterememe gibi problemler ile karşılaşabiliyorlar. Tavsiyemiz
Sosyal medya ajansları – içerik üretenler ve hesabınızı tamamıyla yönetenler: Bu ajansların da ana sorunu aynı anda bir çok firmaya hizmet vermeleri ve sizin hesabınızı yönetmek dışında (içerik paylaşmak , gelen müşteri yorumlarını cevaplandırmak ve benzeri aktiviteler) başka bir sorumluluk almamalarıdır. Durum böyle olunca da atılan taş ürkütülen kurbağa sorunsalı ile karşı karşıya kalınmaktadır. Ek olarak bu ajansların müşterilere ne yazdığını, hangi uslubu kullandığını, müşteriler ile paylaştıkları içeriklerin doğru Türkçe ile yazılıp yazılmadığını, içeriğin sizin işinize yarayıp yaramadığını da muhakkak kontrol etmelisiniz. Açık konuşayım, bu ajansların kar marjı düşük olduğu için bu tarz içerik yönetimi işlerine ya yarı zamanlı üniversite öğrencilerini yada yeni mezun üniversite öğrencilerini oturttukları için profesyonellik seviyesi düşük olabilmekte. O yüzden ya iyi denetim yada bu tarz işleri firmanız içinde yapmanızı öneriririz. Çünkü çok teknik bir iş değildir ve aynı zamanda ciddi dedikasyon gerektirir. Örnek vermek gerekirse Facebook her sayfayı cevap verme süresine ve müşteri yorumlarına göre puanlamaktadır. Eğer müşterilerinize geç cevap veya uslubu kötü bir cevap veriliyorsa emin olun ki bu sayfanızın kalitesini düşürecek ve uzun vadede size çok şey kaybettirecektir. Alttaki resimde bir firmanın sayfasından alınmış puanı ve ortalam cevap verme süresini görebilirsiniz. Firmanın puanı iyi olsa da ortalama cevap verme süresi maalesef 1 gündür. Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre müşteriler bu tarz iletişimlerde anında yanıt beklemektedir. 1 gün sonra sosyal medyada sizin cevabınızı görme ihtimali ciddi azalacaktır.

Sosyal medya ajansları – reklam yönetenler: Sosyal medya reklamlarının en büyük sıkıntısı satış döndürme konusunda beklenen etkisi göstermemeleridir. Çünkü sosyal medyada maalesef insanların bulunma amacı satın alma değil sosyalleşme o yüzden kulağını su kaçırdığınız müşterileri doğru yönetemezseniz satış dönüştürmeniz de zorlaşıyor. Ek olarak reklamlarda ajanslar genelde tıklama maliyetini yada form maliyetini düşürme noktasına odaklandıkları için kaliteyi unutuyorlar. Bu yüzden bu reklamların çıktılarını müşteri temsilcilerine beğendirmek zorlaşıyor. O yüzden size önerimiz bu ajansların reklam çıktılarına satış hedefi koymanız. Ancak bu şekilde performansı takip edebilirsiniz. Aksi halde yüzbinlerce lira harcayıp bunun yarısını bile elde edemediğiniz durumlar çok olacaktır. Bir de bu ajansların kendilerini güncellediklerinden ve işlerinizi alışa geldik şekilde yapıp yapmadıklarından emin olmalısınız. Örnek vermek gerekirse eğer Facebook pixel veya customer audience’ı bilmeyen ajanslar olduğunu tespit ettik. Bunları gördüğünüz anda başka firmalara geçmenizi tavsiye ederiz. Eğer bir ajans websitenizde pixel kullanmıyorsa hemen onu bırakın 

İçerik ajansları: İçerik ajansları işlerini en kolay denetleyebildiğiniz ajanslardır. Çünkü ne yaptıklarınızı görürsünüz. Websitesi, video, reklam görselleri veya yazdıkları gibi.. Fakat burada en önemli unsurlardan biri bu içeriğin nasıl göründüğünün yanında bazı standartlara uygun olup olmadığıdır. Örnek vermek gerekirse websitenize bir görsel hazırlayabilirler fakat bunun boyunu optimize etmezlerse (hem kapladığı alanı azaltmak hem de mobile uyumlu hale getirmek gibi) sizin beklediğiniz etki bu görsel ile gelmeyecektir. Çünkü boyutu büyük veya mobil uyumlu bir görsel ya websitenizin geç açılmasına yada kötü bir görünümle açılmasına sebep olabilir. Ek olarak eğer makale yazdırıyorsanız muhakkak içeriği sizin çalışanlarınızdan biri de denetlesin ve bu makalelerin yazılma amacı doğru şekilde belirlenmeli. Çünkü eğer yaptığnız çalışmanın ana amacı bu makaleler sayesinde organik trafik çekmek olduğu için beklenen trafik gelmiyorsa bilinki işi yapan ajans düzgün yapmıyordur. Makaleleri de lütfen kendiniz değil SEO bilen bir uzmana belirletin. Website geliştiren ajanslarda da çok ucuza kaçmamanızı öneririz, aksi takdirde bu ajanslar şablon bir websitesini yasal olmayan bir şekilde kopyalayıp kullanırlarsa Google sizi yasaklı site olarak görebilir. Ek olarak bu kişilerin yaptığı işi muhakkak farklı bir ajansa denetletin.

SEO ajansları: Seo uzmanları genelde en çok güvenmeniz gereken kişiler olduğu halde yine bu kişiler ile performans bazlı değil sabit ücret bazlı çalışırsanız ciddi sıkıntı yaşarsınız. Bir kaç müşterimizde daha önceden çalıştıkları SEO ajanslarının organik trafiği arttırmak yerine azaltmak şeklinde etki gösterdiklerini gördük. Bu yüzden sabit ücret verirseniz mutsuz olma ihtimaliniz yükselir. Ek olarak SEO ajanslarının yaptığı işi doğru alt adımlara bölüp yönetmelisiniz. Örnek vermek gerekirse On-site SEO ve off-site SEO birbirinden ciddi farklılıklar gösterecektir. Bunların ihtiyaç duyduğu bütçeler de değişişecektir. Özellikle off-site SEO’da bütçe genelde diğer websitelerinden link almak için kullanıldığından ve fiyat dış etkenlere bağlı olduğundan bu tarz pazarlıkların içinde muhakkak siz de olun. Yoksa SEO’cu arkadaşlar buradan da komisyon aldıkları için (yani 1000 liraya aldıkları linki size daha yüksek fiyata satabildikleri için) normalin çok üzerinde bütçe harcayabilirsiniz.
Dijital medya ajansları: Bu ajanslardan genelde uzak durmanızı öneririz. Yaptıkları tek iş al satcılık olduğu için sizin maliyetinizi arttırma etkisi yüksek olacaktır. Ek olarak 1 liraya aldıklarını 2 liraya satabildikleri için ve genelde pazarlama müdürleri ile ciddi içli dışlı oldukları için bütçenizin reklamlar yerine sağa sola gitme ihtimali çok yüksek olacaktır.


2- Performansa odaklanmış dijital ajanslar:

Bu ajanslar size yaptıkları çalışmaları sizin gelirinizi arttırmaya odaklanarak yaptıkları için size en çok performans getirebilecek ajans tipidir. Dijital pazarlama çalışmalarına sadece tanıtım faaliyeti olarak bakmayıp ilk reklamdan son satış aşamasına kadar bir süreç olarak bakmalısınız. Aksi takdirde verdiğiniz reklamların satış getirmemesi gibi bir sonuçla karşılaşma olasılığınız çok yüksek olacaktır. Biz burada Ads4tr olarak aşağıdaki 8 basamaklı yapıyı kullanıp verilen reklamın en doğru şekilde yapılıp yapılmadığını tespit edebilmekteyiz. Yaptığımız tanıtım çalışmalarından da ciddi performans artışları oluşturarak sonuç almaktayız.


3- Dijital ve geleneksel kanalları birlikte götüren ajanslar:
Bu ajansları da size tavsiye etmiyoruz. Çünkü bu hem organik yemek hem de fast food satan bir restorana benziyor. Eğer böyle başarılı bir restoran gördüyseniz lütfen deneyin fakat emin olun ki dijital gelenekselden çok ayrı bir mecradır ve dijitale inanan birinin geleneksel mecrada yeri yoktur.

Please follow and like us:

İstanbul’da dijital reklam ajansları ve hangisini seçmeniz gerektiği hakkında tüyolar” için bir yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir